🎇 Niçin Ibadet Ederiz Kısaca Anlatınız
3 Derse Geçiş: 15. yüzyıl-17. yüzyıl felsefesinin karakteristik özellikleri üzerinde kısaca durulur. Sınıfta gruplar oluşturulur ve bulmaca etkinliği başlatılır. B. Geliştirme Bölümü Öğretmen konu ile ilgili bir bulmaca çözüleceğini ifade eder ve sınıfta A, B, C grupları oluşturur ( Öğrenci
Düşünerek Gerçeği Dile Getirmek Akıl insana verilmiş en büyük bir nimettir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği akıllı bir varlık oluşudur. Allah'a inanmak ve iman sahibi olmak için akıl yoluyla Allah'ı kavramalı, neye ve niçin iman ettiğini bilmelidir. İmanın ne olduğunu aklımızla anlaya biliriz. Aklımız bize Allah'ın bir ve tek olduğunu
Allah inancına sahip olanların ibadet etmelerinin sebeplerini aşağıda sıraladık; 1. Bizi yaratan yüce Rabbimize karşı kulluk vazifemizi yerine getirmemiz ve onun emirleriyle hareket etmemizdir. 2. Varlıkların kulluk ve itaade, Allah’a boyun eğmeleri, sevgi ve saygı göstermeleridir. 3. Allah’a yaklaşmak için, kulluk
Cevap: Bir şeyleri merak ederiz ve bu konu üzerine araştırmalar yaparız. Ya da bir konu hakkında çözüm yolu bulmak için hayal gücümüzü kullanırız. 5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Anıttepe Yayıncılık Sayfa 239 Ders Kitabı Cevapları 6. Etkinlik. Metinden alınan aşağıdaki paragrafı okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
Cevap 2. Melekler insanlar ve cinler gibi Allah’a (c.c) ibadet ve O’nu (c.c) tesbih etmek için yaratılmışlardır. Ve aynı zamanda melekler şuur sahibi olduklarından, Allah’ın (c.c
Eğerbiz Allah’a karşı ibadet vazifelerini yerine getirir, onun sevgisini kazanırsak, Allah, bize dünyadaki nimetlerinden çok daha fazlasını ahirette verecek ve bizi cennette sonsuz mutluluğa kavuşturacaktır. İbadet, Allah’a gönülden isteyerek yönelmek, tapmak, boyun eğmek ve itaat etmek demektir. Türkçemizde kullanılan
Bana bak kadın, sen niçin bu kadar derin uyku uyudun da evinin soyulduğunu duymadın? deyince, Yaşlı kadın: Padişahım! Kusura bakma, biz seni uyanık bilirdik, onun için evimizde rahat uyuyorduk der. Bu cevap üzerine Kanuni utanarak:-Haklısınız diyerek, yaşlı kadının çalınan mallarının bedelini kendi malından öder.
K7x77. İbadet Nedir ve Niçin İbadet Edilir? İbadet, en geniş anlamda varlıkların, Allah’a boyun eğmeleri, O’na içten sevgi ve saygı göstererek kulluk yapmaları demektir. Özel anlamda ise ibadet, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ve O’na yakın olmak için Allah tarafından emredilen ve Hz. Peygamber as tarafından uygulamalı olarak gösterilen namaz, oruç ve hac gibi amellere denir. Bununla birlikte Allah’ın rızasını kazandıracak her hareket, davranış, duygu ve düşünce de ibadettir. İbadet sözlükte tapma, itaat etme, boyun eğme, kulluk vb. anlamlara gelir. Dinî terim olarak ise ibadet; Allah’a olan sevgimizi, inancımızı ve bağlılığımızı belirtmek, onun buyruklarını yerine getirmek, yasaklarından kaçınmaktır. Niçin İbadet Ederiz? Yüce Allah biz insanları en güzel şekilde yaratmış, yaşamamız için gerekli ortamı hazırlamış, pek çok nimeti hizmetimize sunmuştur. Anne – babamız, sağlığımız, soluduğumuz hava, ısı ve ışık kaynağımız Güneş, faydalandığımız bitkiler ve hayvanlar bunlardan sadece bir kaçıdır. Allah, verdiği bu nimetler karşısında bizden sadece kendisine kulluk etmemizi istemektedir. “İşte sizin Rabb’iniz Allah! Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise ona kulluk edin…” En’âm suresi, 102. ayet. Biz, öncelikle Allah’ın kulluk emrini yerine getirmek, daha sonra bizim için yarattığı nimetlere, teşekkür etmek için ibadet ederiz. Bizler, ibadet ederek Allah’ın sevgisine ve rızasına kavuşacağımıza inanırız. Sıkıntılı ve zor zamanlarımızda Allah’a sığınır, ona yönelir ve ibadet ederiz. İbadetin sadece Allah’a yapılacağını biliriz. “Allah’ım! Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Fâtiha suresi, 5. ayet. ayetinde de böyle yapmamız gerektiği belirtilir. Bir Müslüman, yalnız iman etmekle değil inandığı ilkeleri uygulamak ve yaşamakla da yükümlüdür. Allah’a inandığını söyleyen kişinin gönülden ve isteyerek Rabbine yönelmesi, kulluk etmesi, boyun eğmesi ve itaat etmesi gerekir. Çünkü Allah’a ibadet etmek, O’na duyulan sevginin ve şükranın bir sonucudur. Her türlü nimeti veren, yarattıklarının her şeyinden haberdar olan, her şeyin tek ve gerçek sahibi olan Rabbimiz, elbette saygı ve sevginin en yücesine layıktır. Hayatın her anı ve alanı, Allah’a saygı ve sevgi göstermek, O’nun rızasını kazanmak için fırsat ve imkânlar içerir. ibadet, insanın, Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmesiyle birlikte, içinde yaşadığı toplumla, bizzat kendisiyle, hatta dünyadaki bütün canlı ve cansız varlıklarla kurduğu ilişkileri de içine alır. Evde, okulda, sokakta, alışverişte, oyunda ve daha pek çok durumda Allah’ın rızasına uygun davranmak mümkündır. islâm’ın ilkeler doğrultusunda insanın ortaya koyduğu her davranış, sahip olduğu her duygu ve düşünce ibadettir. iman ile davranışlar arasındaki ilişki karşılıklıdır. ibadet, imanın davranışlarda görünen hâlidir. Dinimizde bir insanın ibadetlerden sorumlu tutulması için bazı şartları taşıması gerekir. İbadetlerde gerekli olan en temel üç şart, akıl sağlığı yerinde olmak, çocukluktan çıkıp ergenlik çağına girmiş olmak ve Müslüman olmaktır. Bu üç temel şarta sahip olanlar, Allah’ın emir ve yasakları karşısında sorumluluk taşırlar ve mükellef olarak adlandırılırlar. Dinen mükellef olan kişiler ibadetlerini yerine getirirken samimi olmaya ve gösteriş yapmamaya dikkat etmek zorundadırlar. İsteyerek yapılmayan, gösteriş için veya bir menfaat elde etmek amacıyla yapılan ibadetlerin Allah katında bir değeri yoktur. “Şüphesiz ki Rabb’iniz, gökleri ve yeri altı gün içinde altı evrede yaratan, sonra da…işleri yerli yerince düzene koyan Allah’tır… O hâlde ona kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?” Yunus suresi, 3. ayet.
KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA TEMEL DİNİ BİLGİLER Kısaca İbadet Nedir? Niçin İbadet Ediyoruz? İbadet nedir, niçin ibadet ediyoruz? İbadetin amacı nedir?İbadet ne demektir? İbadetin amaç ve gayesi... İbadet Nedir? İbadet, Allah’a tâzim ve saygı göstermek ve onun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmektir. Niçin İbadet Ediyoruz? Bizi yoktan var eden ve yaşatan Allah’tır. Yüce Allah; Vücudumuzu, gören gözler, işiten kulaklar ve konuşan dil gibi mükemmel organlarla donattı. Diğer canlılardan farklı olarak bize akıl verdi ve varlıklar arasında seçkin bir duruma yükseltti. Bunlardan başka, yaşayabilmemiz için teneffüs ettiğimiz havadan, içtiğimiz suya kadar sayısız nimetler verdi. Ayrıca bizi yalnız bırakmadı, Peygamberler ve kitaplar göndererek dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösterdi. Bütün bu iyiliklere karşılık Allah bizden kendisini tanımamızı ve ona ibadet etmemizi istemektedir. Şöyle bir düşünelim Çok iyiliğini gördüğümüz bir büyüğümüze karşı saygı gösterir iyiliklerine teşekkür ederiz. Bize bir görev verse seve seve yaparız değil mi? Öyle ise, bizi yoktan var eden ve sayılamayacak kadar nimetler veren Yüce Allah’a karşı teşekkür etmek ve emrettiği ibadetleri seve seve yapmak gerekmez mi? Elbette gerekir. Yaradılışımızın gayesi Allah’ı tanımak ve ona ibadet etmektir. İbadet görevlerini yaptığımız takdirde hem Allah’ın verdiği nimetlere karşı teşekkür borcunu yerine getirmiş oluruz, hem de onun sevgisini kazanırız. Eğer biz Allah’a karşı ibadet vazifelerini yerine getirir, onun sevgisini kazanırsak, Allah, bize dünyadaki nimetlerinden çok daha fazlasını ahirette verecek ve bizi cennette sonsuz mutluluğa kavuşturacaktır. İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
Niçin ibadet edilir? Kısaca açıklayınız. İbadet; Allah’a saygı göstermek, onun buyruklarını yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmaktır. İbadet yapmakla Allah’a olan sevgi, saygı, inanç ve bağlılığımızı ortaya koymuş oluruz. Kur’an, ibadet konusu üzerinde önemle durur. Bir ayette “…Rabb’inize ibadet edin ve iyi işler yapın ki kurtuluşa eresiniz.” buyrulmaktadır. Namazlarda okunan, “Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” ayetiyle de ibadetin sadece Allah için yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Namaz, oruç, hac ve zekât İslam’ın temel ibadetlerindendir. Bunların zamanı ve yapılış şekli dinimizce belirlenmiştir. İbadetler bunlarla sınırlı değildir. İnsanın inancı gereği Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için kulluk bilinciyle yaptığı her olumlu ve faydalı davranış ibadet sayılır. Örneğin Kur’an okumak, dua etmek, Peygamberimize salavat getirmek, çalışmak, iyiliği özendirmek, kötülüğe engel olmak ve güler yüzlü olmak birer ibadettir. Ayrıca Allah’ın yasakladığı her türlü davranıştan kaçınmak da ibadettir. Hiçbir ibadet başka bir ibadetin yerini tutmaz. Bu nedenle inanan insan, namazını kılıp orucunu tuttuğu gibi çalışmak ve yardım etmek gibi güzel davranışları da ihmal etmemelidir. İbadet, Allah emrettiği için yapılır. Allah, “Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb’inize kulluk ediniz…” buyurarak insanların kendisine ibadet etmelerini istemektedir. Bu durumda Müslüman olan herkes, Allah’ın istediklerini yapmalı, istemediği şeylerden de uzak durmalıdır. Allah’ın, kullarının yaptığı ibadete ihtiyacı yoktur. Ancak kulların kendilerini ve âlemi yaratan Allah’a ibadet etmeleri kulluk vazifesidir. İbadetlerin bireysel ve toplumsal pek çok yararı vardır. Örneğin namaz kötülüklerden uzaklaştırır, cemaatle namaz kılmak birlik ve beraberlik duygularını pekiştirir, zekât dayanışmayı sağlar. İbadet eden insan, Allah’ın buyruğuna uymuş ve sorumluluğunu yerine getirmiş olur. Böylece Allah’ın sevgisini kazanır ve onu memnun eder. Allah’ın kendisine kulluk edenlere ödül olarak hazırladığı cennete de layık olur.
ibadet nedir ibadet niçin edilir ibadet etmek ile ilgili bilgiler burada melekler. Dünya üzerinde milyardan fazla müslüman var melekler Bu güzel dinin mensupları olan bizler, elimizden geldiğince dini vazifeler konusunda hassas olmalı ve yerine getirmeye çalışmalıyız. İslami bilgiler bölümümüzde ayrıntılarıyla yer verdiğimiz dini vazifelerimiz, Allah 'a şükretmek için yaptığımız ibadetlerimizdir. İbadet niçin ederiz sorusunun ayrıntılı cevabını ise aşağıda ki makalede bulacaksınız... İbâdet, bizi ve bütün mevcûdatı yoktan var eden ve her an görünür görünmez kâzalardan, belâlardan koruyan ve her an çeşitli ni’metler, iyilikler vererek yetiştiren Allahü teâlânın emir ve yasaklarını yerine getirmektir O’na hizmette kusur etmemeye çalışmaktır Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş olan Resûllere, Nebîlere, velîlere, âlimlere benzemeye özenmektir Herkese her ni’meti gönderen, yalnız Allahü teâlâdır Her şeyi var eden, ancak O’dur Her varlığı, her an varlıkta durduran hep O’dur Kullardaki üstün ve iyi sıfatlar, O’nun lütfu, ihsânıdır Hayatımız, aklımız, bilgimiz, gücümüz, görmemiz, işitmemiz, söyleyebilmemiz, hep O’ndandır Saymakla bitirilemiyen çeşitli ni’metleri, iyilikleri gönderen O’dur İnsanları güçlüklerden, sıkıntılardan kurtaran duâları kabul eden, dertleri, belâları gideren O’dur Rızıkları yaratan, ulaştıran yalnız O’dur İhsânı o kadar boldur ki, günah işleyenlerin rızkını kesmiyor Günahları örtmesi o kadar çoktur ki, emrini dinlemiyen, yasaklarından sakınmıyan azgınları, herkese rezil ve rüsvâ etmiyor ve namus perdelerini yırtmıyor Kimseden bir şey esirgemiyor Bütün ni’metlerinin en üstünü, en kıymetlisi olarak da doğru yolu, saâdet ve kurtuluş yolunu gösteriyor Yoldan sapmamak, Cennete girmek için teşvik buyuruyor Cennetteki sonsuz ni’metlere, bitmez tükenmez zevklere ve kendi rızâsına, sevgisine kavuşabilmemiz için, sevgili Peygamberine uymamızı emrediyor İşte, Allahü teâlânın ni’metleri güneş gibi meydandadır Başkalarından gelen iyilikler, yine O’ndan gelmektedir Başkalarını vasıta kılan, onlara iyilik yapmak isteğini veren, onlara iyilik yapabilecek gücü, kuvveti veren, yine O’dur Bunun için, her yerden, herkesten gelen ni’metleri gönderen hep O’dur O’ndan başkasından iyilik, ihsân beklemek, emânetçiden, emânet olarak bir şey istemeye ve fakirden sadaka istemeye benzer Bu anlatılanların, yerinde ve doğru olduğunu, herkes kolayca anlar Çünkü, anlatılanlar, meydanda olan, düşünmeye bile lüzum olmıyan bilgilerdir İnsanın, bu ni’metleri gönderen Allahü teâlâya, gücü yettiği kadar şükretmesi, insanlık vazifesidir Aklın emrettiği bir vazife, bir borçtur Fakat Allahü teâlâya yapılması gerekli bu şükrü yerine getirebilmek, kolay bir iş değildir Çünkü insanlar, yok iken sonradan yaratılmış, zayıf, muhtaç, ayıplı, kusurludur Allahü teâlâ ise, hep var, sonsuz vardır Ayıplardan, kusurlardan uzaktır Bütün üstünlüklerin sahibidir İnsanların Allahü teâlâya hiçbir bakımdan benzerlikleri, yakınlıkları yoktur Böyle aşağı kullar, öyle bir yüce Allahın şanına yakışacak bir şükür yapabilir mi? Çünkü, çok şey vardır ki, insanlar onları güzel ve kıymetli sanır Fakat, Allahü teâlâ, bunları kötülük bilir ve beğenmez Saygı ve şükür sandığımız şeyler, beğenilmiyen bayağı şeyler olabilir Bunu içindir ki, insanlar, kendi kusurlu akıllları, kısa görüşleri ile Allahü teâlâya karşı şükür, saygı olabilecek şeyleri bulamaz Şükür etmeye, saygı göstermeye yarayan vazifeler, Allahü teâlâ tarafından bildirilmedikçe, övmek sanılan şeyler, kötülemek olabilir İşte, insanların Allahü teâlâya karşı kalb, dil, ve beden ile yapmaları ve inanmaları lâzım olan şükür borcu, kulluk vazifeleri, Allahü teâlâ tarafından bildirilmiş ve O’nun sevgili Peygamberi tarafından ortaya konmuştur Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazifelerine “İslâmiyet” denir Allahü teâlâya şükür, O’nun Peygamberinin getirdiği yola uymakla olur Bu yola uymayan, bunun dışında kalan hiçbir şükrü, hiçbir ibâdeti, Allahü teâlâ kabul etmez, beğenmez Çünkü insanların iyi, güzel sandıkları çok şey vardır ki, İslâmiyet, bunları beğenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir Demek ki, aklı olan kimselerin, Allahü teâlâya şükretmek, ibâdet yapmak için, Muhammed aleyhisselâma uymaları lâzımdır O’nun yoluna İslâmiyet denir Muhammed aleyhisselâma uyan kimse müslümandır Allahü teâlâya şükretmeye, yâni Muhammed aleyhisselâma uymaya da, “ibâdet etmek” denir İslâmiyet iki kısımdır 1- Kalb ile i’tikâd edilmesi, inanılması lâzım olanlar 2- Beden ve kalb ile yapılacak ibâdetler İbâdetlerin en üstünü, en kıymetlisi, “Ehl-i sünnet i’tikâdı’nı öğrenip, îmânının buna uygun olmasına çalışmaktır Îmânını böyle düzelterek, “Bid’at ehli” denilen yetmişiki çeşit bozuk inanıştan kurtulduktan sonra, ibâdetlerde bid’at işlemekten de sakınmalıdır İslâmiyetin emir etmediği ibâdet sanarak yapmaya, “Bid’at” işlemek denir Bid’attan kurtulduktan sonra, “Takvâ”ya sarılmalıdır Takvâ, İslâmiyetin yasakladığı şeylerden, yâni haramlardan sakınmak demektir Takvâ, emirleri yapmaktan daha kıymetlidir Emirleri yapmaya ve haramlardan sakınmaya ibâdet etmek denir
Oluşturulma Tarihi Eylül 23, 2020 0211İslam'ın beş şartı Kelime-i Şehadet getirmek, Oruç Tutmak, Zekat Vermek, Hacca Gitmek ve Namaz Kılmaktır. Beş ibadet de buluğ çağına giren her Müslümana sınıflar için ''Namazın Önemi'' konusunu ayet ve hadislerle birlikte diğer ibadetlerden en önemli farkı günlük ibadetler arasında yer almasıdır. Ramazan Ayı Oruç ayıdır. Hacca, sağlığı ve maddi durumu yerinde olanlar gider. Zekat ise yılın belli başlı dönemlerinde verilir. Ancak namazın her gün beş vakit kılınması dini vecibelerimiz arasında yer alır. Namazın Önemi 1- Beş Vakit Namaz ve Önemli Peygamberimiz ''bana dünyanızdan üç şey sevdirildi, bunlardan biri de gözümün nuru namaz.'' demiştir. İslam aleminde namaz, dinin direği kabul edilir. Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde de namazın dosdoğru ve zamanında kılınması emredilir. Birçok İslam alimine göre namaz esnasında kul, Allah'ın huzuruna çıkar. Yaratıcısına Kuran'ı Kerim'den ayetlerle dua eden Müslümanlar, tövbe eder ve bağışlanma diler. Namazın sonunda peygamberimiz Hz. Muhammed'e ve ümmetine de dua edilir. Aksatmadan günde beş vakit namaz kılan müminler, Allah'ı ve onun sıfatlarını sık sık zikretmiş olur. Bu dünyanın gelip geçici olduğunu hatırlayan Müslümanların imanı ve dine bağlılığı artar. Namaz, yalnız Allah'a kulluk edip yalnız ondan yardım istediğimiz bir ibadettir. Fatiha Suresinde geçen bu ayetin bize hatırlattığı bir diğer ise Allah'ın Rahman ve Rahim oluşudur. Ahirette de dünyada da bizi gözeten ve esirgeyen Rabbimiz hamd ederiz. Namaz sadece temiz yerlerde ve abdest alınarak kılınır. Bu da dinimizin temizliğe ne kadar önem verdiğini gösterir. Bu ibadet Her Müslümanın beden ve kıyafet temizliğine daha da özen göstermesini sağlar. 2- Cenaze Namazı ve Önemi Tüm Müslümanlara farz kılınmış olan bel vakit namazlar dışında cemaatle birlikte kılınan namazlar da vardır. Cenaze namazı, dört tekbirden oluşur. Namaza başlarken önce Subhaneke Duası sonra Salli-Barik duaları okunur. Namazda ölüye rahmet ve bağışlanma dilenir. Vefat eden kişinin bu acılı gününde yanında olmak her Müslümanın görevidir. Cenaze namazlarının bir diğer önemi ise bize ölümü hatırlatması ve herkesin bir gün asıl yurdu olan ahirete gideceğini hatırlatmasıdır. Dinimizin temelinde ''Allah'tan geldik yine Allah'a döneceğiz'' itikadı yer alır. Her mümin kul Allah'a iman ettiği gibi, yeniden dirilmeye, ahiret gününe, cennete ve cehenneme de inanır. Bu nedenle ölüm, imanı olanlar için bir son değil, bir başlangıç demektir. Cenaze namazlarını bize sadece ölümü değil, ahiret gününü hatırlattığı için de önemli kabul etmeliyiz. 3- Teravih Namazı ve Önemi Farz değil sünnet olan Teravih namazı, Ramazan Ayında, 30 gün boyunca cemaatle kılınır. 11 Ayın Sultanı ve Bereket Ayı olarak nitelendirilen Ramazan'da kılınan Teravih namazları insanları dine ve Allah'a yaklaştırır. İmanı güçlenen mümin kullar, Allah'ı daha çok zikreder, nimetleri için O'na daha çok şükretmiş olur. Manevi duyguların yoğun bir şekilde yaşandığı Ramazan Ayında Teravih namazı kılmak, Müslümanların kendi içerisinde dayanışmasını da sağlar. Namaz vesilesiyle bir araya gelen Müslümanlar, başta din olmak üzere birçok konu hakkında sohbet eder. Bu vesileyle çocuklar da dinleri hakkında daha fazla bilgi edinme şansı yakalar. 4- Bayram Namazı ve Önemi Her yıl 30 gün süren Ramazan Ayından sonra 3 günlük Ramazan Bayramı başlar. Bayramın ilk günü Müslümanlar bir araya gelerek bayram namazını kılar. Hocalar, Ramazan Bayramının, yardımlaşma ve dayanışmanın faziletleri üzerine vaazlar verir. Sadece ülkemizde değil diğer İslam ülkelerinde de kılınan bayram namazı 2 rekat’tır.
niçin ibadet ederiz kısaca anlatınız