🥇 Aydınlatma Teknolojisinde Emek Harcayan Bilim Insanları

Işıkkayna­ nasıl tutunabiliriz'' olmalı. Bir de Teknolojinin fetişleşmesi gına göre ışık kurma. Biliyorsunuz Cenap Kuzuoğh.i'nun anlattıkları Tüm bu teknolojik gelişmeler ve eskiden tüm sahneyi aydınlatma esa­ sadece "teknolojik gelişme = amacıylabenzer konularda emek harcayan bilim insanları, araştırmacılar, üreticiler ve sektör temsilcilerini bir araya gelerek konu ile ilgili araştırma ve eğitim faaliyetlerine yön verebilmek için 6 Eylül’de Tarım ve Teknoloji Günleri’ni ziyaret edecek. Çinlibilim insanlarının gerçekleştirdiği son ışınlama ise bugüne kadarki en uzun mesafeli kuantum ışınlaması olarak kayda geçmiş durumda. "KUANTUM İNTERNETİ İÇİN İLK ADIM" Çin, başarıyla sonuçlanan deneyin 'kuantum interneti için ilk adım' olduğunu duyurdu. Amerikalıbilim adamlarının yaptığı araştırmada kişilik türleri 4 farklı kümede toplandı. - Anadolu Ajansı Yakınzamanda bilim insanları, Yangtze ve Pearl nehirleri ve deltalarını temizlemek konusunda çaba harcayan ülke, şimdilik sadece atıkların gittiği yeri değiştirebilmiş gibi duruyor. 2019 Mart ayında faaliyetlerine başlayan CFRF kamuyu aydınlatma, senaryo analizleri, risk yönetimi ve inovasyon üzerine dört teknik Avrupalıbilim insanları nükleer füzyon teknolojisi alanında yeni bir rekora ulaştı. İngiltere'de bulunan bir tesiste gerçekleştirilen denemelerde 59 100views, 2 likes, 0 loves, 0 comments, 1 shares, Facebook Watch Videos from Independent Turkish: Bilim insanları yeni "süper hızlı" üretim yönteminin iw9S. Kısa adı OBKD olan, Ordu Basın Kuruluşları Derneği Başkanı Başkanı Uzunyurt, Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ulusal ve yerel basının adeta ayakta durabilme, mücadelesi verdiğini, çok sayıda gazete ve televizyonun kapandığını, bazılarının da yayınlarına ara vermek zorunda kaldığını belirterek,“Basın özgürlüğü sadece biz gazeteciler için değil, gerçekleri öğrenme hakkı ve bilgilenmek bakımından halkımız için de sahip çıkılması gerek özgürlüklerin başında yer almaktadır. İşi sadece gazetecilik yapmak olan ve bu amaçla mücadele eden tüm gazeteci ve basın mensubu arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum. Hem gazete emekçileri, hem de gazete sahipleri ekonomik nedenlerle çok zor bir dönemi yaşamaktalar. Gazeteler televizyonlar kapanırken, çok sayıda gazeteci de işini kaybetmekte, ailesini bile geçindirememektedir. Yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle, Dünyanın her yerinde ve ülkemizde çalışan gazetecileri saygıyla anıyorum. Çıkarları uğruna kalemini satanlara rağmen, bin bir zorlukla görevini yapmaya, basın onurunu korumaya çalışan, toplumu aydınlatmak için emek harcayan gerçek basın mensuplarının, “Türk Basınından Sansürünün Kaldırılışı ve Basın Bayramı kutlu olsun. Ordu yöresinde, ülkemizde ve dünyanın her yerinde gerçekler ve bilgilendirme görevi adına çalışan gerçek gazetecileri saygıyla anıyorum” diyerek, 24 Temmuz Basın Bayramını kutladı. olmayalardı sözlüklerde saçmalayacak mallar da olmayacak kişilerdir. o yüzden kendilerine kızarız. " hakkaten la, malak mı bunlar her bi şey kuran'da yazıyo zaten! " dünyayı sarsacak bir şey bulmadıkları sürece 3 kuruş maaşa çalışacak zavallılardır. zaten bilim kadar gereksiz bir şeyle uğraşmak zaman kaybı. bilimi ilerlet, insanlar daha uzun yaşasın, nüfus patlasın,onlarca binlerce sorun çıksın, açlık artsın, sonra gdo lu gıdalar yap, onları fakirlere yedirt, yok bu kadar enerji bize nasıl yetsin diyip nükleer santral aç, o santraller patlasın, radyasyonu tavan yap sonra da kanser rekor seviyeye ulaşsın. hani bilimin faydası hani kaliteli yaşam. mal değillerdir ama zavallı idealistlerdir, neden mi türkiye gibi geride kalmış , araştırma merakı bile olmayan, kitap okumayı veya kendini geliştirmeyi eziklik sayan, bilim adamına inanmak yerine üfürükçüye inanan, topçu ve popçunun bilim adamından daha değerli oldugu bir ülkede , evet bilimle uğraşmak enayiliktir.. gidin değerinizi bilecek bir ülkede bilim yapın internete bağlandığı bilgisayarı ,elektiriği , programları ve siteleri gökten inen meleklerin yaptığını zanneden küfürbaz ama dindar cahillerce bir gün eleştirileceklerini bilmeden insanlığın işini kolaylaştırmaya çalışan insanlardır nazım hikmetin şiirine konu olmuş tüm insanlık için ölürler yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde bkz yaşamaya dair zaman "öldürmek" için saçma sapan aktiveteler yapan, kimseye bir faydası dokunmayan, tüketmekten başka bir özelliği olmayan mallara şahsen tercih ederim. hayatının bir anlamı olması, disiplinli olarak başka insanlara faydalı olmaya çalışmak mallıkmış. bkz what a wonderful world tatilde gittiği otellerin, gezdiği arabanın, yediği içtiği şeylerin ve hatta götündeki donun bile bilimin eseri olduğunu bilmeyen cahil yazar beyanatıdır. itibar edilmemesi gerekir. dünya'ya bu başlığı açmaktan daha yararlı bir iş yapmış, bu başlığı açandan daha onurlu yaşamıştır. Araştırmacılar, bilim insanları ve teknoloji analistleri, insan hayatını altüst edebilecek teknolojik kıyamet senaryoları ortaya koydular. İşte günümüzde yaşanan gelişmelerin insan hayatında oluşturabileceği tehlikeler. Teknoloji günümüzde akılalmaz bir hızla ilerliyor. Teknolojik ve sosyolojik değişimin başa çıkılamayacak kadar hızlı olacağını ve insanların günlük yaşamlarının etkileneceğini öngören senaryolar sıklıkla konuşuluyor. Yapay zeka, sosyal medya, kendi kendini süren araçlar, genetik modifikasyonlar... En iyimser teknolojik gelişmeler bile artık nasıl kullanılacağını tahmin etmenin zorlaştığı bir noktaya doğru ilerliyor. Teknolojinin karanlık tarafı hepimizin aramızda yaptığı 'Terminatör' şakalarıyla birlikte her zaman aklımızın bir köşesinde. Peki bilim bu konuda ne diyor? Bilim insanları, teknoloji uzmanları ve araştırmacılar, teknolojik kıyametler hakkında ilginç teoriler ortaya attılar. Makineler çalışma alanlarında insanların yerini alacak Makine öğrenmesi sayesinde yapay zeka, bizi satranç ve Go gibi oyunlarda yenebiliyor. Bir yapay zeka diğeriyle karşılaştığında, ikisi de o kadar iyi olabilir ki insanların kazanma şansı neredeyse yok gibi görünüyor. Rob Peterscheck'in endişesinin de tam olarak bu noktada başlıyor. Küçük Ölçekli Yapay Zeka başdanışmanı Petersheck'e göre iş arayanlar, özgeçmiş yazmak için yapay zeka tabanlı araçlar kullanmaya başlıyorlar ve bu başvurular işe alım sürecinde kendi yapay zekalarını kullanan işverenlere sunulacaklar. Özgeçmişleri değerlendiren AI, aynı anda özgeçmiş yazan yapay zekayı eğitme etkisine sahip. Yani bir insan asla bir yapay zeka kadar iyi özgeçmiş yazamayacak. Sonuç olarak makine öğrenim sistemlerinin bir görev için eğitilebileceği senaryolarda, makineler kaçınılmaz olarak insanlardan daha iyi olacak. Eğer değerlendirmeyi bir makine yaparsa, insanların çalışabileceği alanlar büyük ölçüde azalacak. Bir Drone sürüsü şehirlerin altyapısını kolayca yok edebilir Drone'lar artık hayatımızda olağan hale geldi ve inşaat şirketleri, güvenlik firmaları, emlakçılar, kargo şirketleri tarafından kullanılıyorlar. J. Luke Bennecke, ulaştırma mühendisliği konusunda uzman ve aynı zamanda tekno-gerilim romancısı olan 30 yıllık bir inşaat mühendisi. Bennecke'e göre ulusal savunma altyapılarının zayıflığı, drone orduları karşısında tehlike oluşturuyor. Teoriye göre ev yapımı malzemelerle bir Semtex patlayıcı yapılabilir ve drone'un altına sabitlenebilir. Ardından binalar, enerji santralleri, yollar; rotası programlanmış drone'lar yoluyla patlatılabilir. Drone'lar saklandığınız yerleri bulabilir Drone'lar ve diğer uzaktan kumandalı araçlar, daha akıllı, daha ucuz ve daha iyi oldukça, hayatımızda daha da yaygınlaşıyorlar. Shadow Foundry’nin önde gelen teknoloji uzmanlarından James Song, bu oyuncakların toplayacağı veriler kötü amaçlı kullanıldığında ortaya çıkabilecek kabus senaryosundan endişe duyuyor. Ona göre askeri bilgisayarlara, evinize nasıl girildiğini ve sizi nasıl bulacağınızı öğretme potansiyeli olan oyuncaklar satın alıyoruz. Özellikle dronelar, kişisel saklanma yerleriniz gibi ayrıntıları ele verebilir. Song, yapay zeka sistemlerinin bunları öğrenebileceğini ve eğer katil robotlar konuşlandırılırsa evinizin düzenini ve nereye saklandığınızı bilmeye başlayacaklar. İnsanlar yapay zeka tarafından ataş haline getirilebilir Robot şirketi electroNeek'in CEO'su Sergey Yudovskiy, otomasyon konusunda endişeli ve 'ataş maksimize edici' deneyi onun korkulu kabusu. İlk olarak, mümkün olduğu kadar çok sayıda ataç yapmakla görevli bir yapay zeka robot hayal edin. Robot, diğer tüm şartları göz ardı ederek görevini yapmaya başlayacaktır. Bu süreçte dünyadaki tüm yaşamı yok eder, çünkü başka hiçbir şeyin değerinin önceliği yoktur ve insanları da ataş haline getirir. Biraz saçma gibi görünse de aslında ataş burda sıradanlığı, tekdüzeliği temsil ediyor. Yani insanlar, bir dikkatsizlik sonucu bile kıyamete sürüklenebilirler. Ne de olsa makinelerin duyguları ve mantığı insanlarınki gibi işlemiyor. Otonom araçlar hacklenebilir ve uzaktan kontrol edilebilir Otomobillerin çoğunun kendi kendini süreceği bir gelecek kaçınılmaz gibi görünüyor. Artık tüm büyük otomobil üreticileri bu alanda yatırımlar yapıyor. Ancak kendi kendini süren otomobillerin, 5G gibi mobil ağlara ve bağlı servislere bağlanmaları, arabaları kontrol edebilen hackerlar konusunda bir endişe kaynağı. Bennecke'e göre bir araba ağının kontrolü ele geçirilebilirse, sayısız ölümle sonuçlanan kazalar görülebilir. Büyük bir fidye yazılımı saldırısı dünya ekonomisine zarar verebilir Fidye yazılımı, teknoloji dünyasında önemli bir konu. Fidye yazılımı sayesinde siber suçlular, bilgisayarlara tüm dosyaları şifreleyen kötü amaçlı yazılım bulaştırır ve ardından açma kodu karşılığında fidye talep eder. Güvenlik araştırmacısı Emsisoft'tan Michael Gillespie, "Böylesine büyük bir küresel fidye yazılımı saldırısı, WannaCry salgınının yanında gerçek bir kabus senaryosu olur." dedi. Geniş kapsamlı, iyi organize edilmiş bir fidye yazılımı saldırısı, dünya çapında yaklaşık 30 milyon cihaza ilişkin verileri şifreleyebilir ve sonuçları 193 milyar dolarlık bir ekonomik maliyeti doğurabilir. 5G ağlarına siber saldırıları artırabilir ve tüm şehirlerin çalışması durabilir Siber güvenlik firması A-LIGN'ın yardımcı yöneticisi Joseph Cortese, 5G'ye güvenmenin hayal edilemez derecede kötü sonuçlar doğurabileceği siber saldırılara hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtti. Cortese'ye göre hizmet reddi saldırıları, 5G ağlarını hızlı bir şekilde aşırı yükleme ve kritik hizmetleri etkileme potansiyeline sahip. Geçmişte, DDoS saldırıları Netflix ve Airbnb gibi hizmetlere sorun yaratmıştı, ancak gelecekte Nesnelerin İnterneti, trafik düzenini sağlamak ve acil servis çalışanlarına kritik bilgi sağlamak gibi alanlarda kullanılacak. Böyle bir saldırıda kentin altyapısının büyük kısmı kullanılamaz hale gelecek. Nesnelerin İnterneti'ne bağlı akıllı bir şehirde, tüm operasyonlar durabilir. CRISPR, doğmamış çocuklara sinsice bulaşan bir virüsü yapmak için kullanılabilir Araştırmacılar, CRISPR'yi mükemmel nesiller yaratmada bir araç olarak görülüyor ve bu son zamanlarda sıkça tartışılan bir konu. CRISPR ile tıp bilimi yeniden yazılabilir, genetik yolla bulaşan hastalıkları ortadan kaldırılabilir, yüksek oranda hedeflenmiş ilaçlar oluşturulabilir ve daha fazlası yapılabilir. Ya da tam tersini... Bennecke CRISPR ile vücudun su kaynağını silah olarak kullanmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Genetik modifikasyon ile erkek gametini değiştiren bir virüs yaratılabilir ve insanlığın sonunu getirebilecek genler ortaya çıkarılabilir. Deepfake videoları politik ve kurumsal kariyerlere son verebilir Deepfake, videodaki insanların yüzlerini değiştirebildiği gelişmiş sahte videolar oluşturan bir yapay zeka. Deepfake'in elbette kötü niyetli amaçlarla kullanılabilme ihtimali de yüksek. Ücretsiz ve kullanımı kolay olan teknoloji geliştikçe, tehlikeyi daha da büyütüyor. Bilgisayar güvenlik şirketi IOActive'in COO'su Matt Rahman, bu teknolojinin politikacıların kariyerlerini bitirebileceğini, seçmenlerin kararını etkileyebileceğini ve özel sektördeki ciddi krizleri olumsuz yönlere çekebileceğini belirtiyor. Rahman, "Sahte bir video ortaya çıktığında ve medya kuruluşlarına yayıldığında halka açık bir şirket hissesi yüzde birkaç puan düşüş görebilir." diyor. Deepfake demokrasiye ve basına tamamen zarar verebilir Deepfake toplum için de önemli bir tehdit oluşturuyor. Sadece siber suçlular tarafından hedef alınan politikacılar ve kurumsal kimlikler değil, tüm sistem potansiyel olarak risk altında. Betaworks Camp'ın genel müdürü Danika Laszuk, "Deepfake gerçeği tamamen baltalama potansiyeline sahip. Eğer halktan insanlar sevmedikleri bir videonun doğruluğuna dair şüphe uyandırmak için teknolojiyi kullanabilirlerse, halk gerçeği kurgudan ayırmaya çalışırken çıkmaza girer." diyor. Elbette bu tehlike basına da yansıyabilir ve dolayısı ile deepfake, tüm dünyada demokrasiyi baltalama potansiyeline sahip olabilir. Reklamlara direnmek imkansız hale gelebilir Reklamlar hayatımıza gün geçtikçe daha da giriyor ve giderek kişiselleştiriliyor. Fiziksel özelliklerden, demografik bilgilere ve kişisel tercihlere kadar kimliklendirilen tüketiciler, reklamlara hedef oluyor. Privitar'ın araştırma lideri Charlie Cabot, trendler devam ederse aşırı kişiselleştirilmiş reklamcılığın çok manipülatif olacağından endişe duyuyor ve, "Yapay zeka geliştikçe ve reklam modelleri daha fazla veriye erişebildiğinden, sizi satın alma konusunda ikna etme kapasitesi kabul edilemez seviyelere ulaşabilir." diyerek endişelerini dile getiriyor. Otonom araçlar çarpışma hesabı yapabilir Yapay zekanın kimin öleceğini ya da kaza riskini hesaplaması büyük tehlike oluşturabilir. Yapay zekaların çoğu, dar kullanım senaryoları için veya ciddi ancak beklenmedik sonuçları olan olaylar için eğitildi. Lux Research'ün kıdemli analisti Shriram Ramanathan, tüm bu faktörlerin tahmin edemediğimiz şekillerde birleşmesinden endişe ettiğini kendini süren bir otomobilin bir bireyin değerini belirlemek için LinkedIn ve Facebook verilerini analiz ederek hangi kişiye çarpacağına karar verdiğini düşünebilir misiniz? Ramanathan bu noktada yapay zekaya şüpheyle yaklaşıyor. İnsanlar uzuvları protezle değiştirmeyi tercih edebilir Doğrudan sinir uçlarından sinyal okuyan protezlere entegre edilmiş bilgisayarlar sayesinde insanlar, protezlerle uzuvlarını doğal kollar ve bacakları gibi kontrol edilebiliyor. Cylance yazılım firmasında ürün yönetimi müdürü Hiep Dang, son teknoloji protezlerin gelişmeye ve iyileşmeye devam edeceğini hayal ediyor. Sonunda bazı insanlar teknolojiden yararlanmak için protezlerle vücutlarını güçlendirmek isteyebilirler. Dang, "Protezlerde artan değişikliklerle birlikte, insanlar tamamen işleyen vücut uzuvlarının yerini almaları için elektif cerrahi yaptırmaya karar verebilirler. Protezler daha güçlü, daha dayanıklı, güvenilir ve hassas olmaya devam edecek. Organik bir vücudun sorumluluk halini alacağı bir noktaya ulaşacağız." diyor. Ne dersiniz? Sizce de Cyperpunk dünyası gerçek olabilir mi? Kaynak Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu BTHK, bilişim ve telekomünikasyon hizmetlerinin kesintisiz olarak halka ulaşması için emek harcayan tüm sektör çalışanlarının 17 Mayıs Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’nü kutladı. Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu BTHK tarafından yapılan açıklamada, kuruluşundan itibaren ülkenin bilgi teknolojileri ve haberleşme ile ilgili gerek yasal gerekse fiziki altyapısının oluşturulmasında önemli paya sahip Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu için bugünün ayrı bir önem sahip olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu, sorumluğu altına giren konularda halkımıza daha iyi ve kaliteli hizmetin sunulması için çalışmalarını sürdürmektedir.” denildi. Açıklamada, bilişim teknolojileri ve haberleşme kapsamına giren konularda eğitim, mevzuat çalışmaları, ihaleler, araştırma geliştirme ile izleme ve denetlemenin yanı sıra, kalite yönetim sistemleri, siber güvenlik, yayın sistemleri ve ölçümler olmak üzere pek çok alanda faaliyet yürüten BTHK’nin , kurumun yeni binasının tamamlanmasının ardından teknik altyapısının geliştirilmesi için çalışmalarını sürdürdüğüne yer verildi. Açıklamada, “BTHK, son olarak WiFi hizmetinin daha hızlı verilebilmesi için 5 GHz bandında yaşanan sıkışıklığı gidermek adına geçici olarak 60 GHz bandının kullanımına izin vermiştir. Ancak kurumumuz, daha kalıcı olan fiber altyapısının geliştirilmesi ile ilgili ulusal politikanın belirlenmesinde ve son aşamasına gelinen ihalesi konularında önemli görev üstlenmektedir. Bunun yanı sıra bilişim konusunda pek çok alanda yasaların verdiği yetki çerçevesinde hem düzenleyici hem de denetleyici olarak sektörün daha da gelişmesi için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz” ifadelerine yer verildi. En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Diğer BİLİM & TEKNOLOJİ Haberleri Bilim insanları, likit polimer kristal malzemeye kırmızı ışık altında hareket etmeyi öğrettiler. Araştırmacılar, bu şekilde geliştirilen malzemelerin robot çalışmalarında kullanılabileceğini düşünüyorlar. Ivan Pavlov’un köpeklerle yaptığı ünlü deney, koşullandırmanın ne olduğunu anlatan en iyi çalışmadır. Pavlov, koşullandırma deneyinde köpekleri her beslediğinde zil çalıyordu. Bir süre sonra köpekler beslenme ile zil arasında ilişkiyi kavradılar. Bu noktadan sonra yemek verilmese dahi zil çaldığında köpekler yemeğe verdikleri tepkiyi vermeye devam ettiler. Pavlov’un deneyinin üzerinden yaklaşık olarak 100 yıl geçti. Bilim insanları, Pavlov’un ardından artık cansız nesneleri koşullandırmayı öğreniyorlar. Aalto ve Tampere Üniversitesi’nden bilim insanları, katı bir jeli ışığın etkisi ile sıvı hale getirmeyi başarmışlardı. Şimdi aynı araştırmacılar, kristal polimere hareket etmeyi öğrettiler. Aalto Üniversitesi’nden Olli Ikkala, “İlk önce sıvı kristal polimer ışığa hiç tepki göstermedi. Ancak işlem sırasında ışığın rehberliği altında nesneleri taşımayı ve tutmayı öğrendi. Bu fikir, önceki çalışmadakiyle aynı. Ancak şimdi koşullandırma, somut fonksiyonları da içeriyor” dedi. Çalışmada kullanılan “plastik”, esneklik ve dönüşüm için birbirlerine göre konumlanan sıvı kristal molekülleri içeriyor. “Öğrenebilen” bu likit kristal polimer malzeme ile ilgili çalışmanın anlatıldığı makale, Matter dergisinde yayınlandı. Hareket etmeyi öğrenen plastiğin çalışma mekanizması hakkında bilgi veren Olli Ikkala, “Materyalin öğrenmesi için bir hafızası olmalıdır. Malzeme ısıtıldığında, orijinal olarak sıvı kristal polimerin yüzeyine yayılan boya, malzemeye nüfuz eder ve böylece belleği oluşturur. Farklı boyalar ışığın farklı dalga boylarına tepki gösterir. Böylece başlangıçta nötr uyaran ile malzeme kontrol edilebilir. Malzemeyi tasarlarken moleküller, malzeme ısıtıldığında istenildiği gibi tepki verecek şekilde konumlanmalıdır” dedi. Araştırmacılar, elde edilen fonksiyonlar sınırlı olmasına rağmen “öğrenme” yeteneğine sahip yeni tür yumuşak materyallerin robotlarda kullanılabileceğini düşünüyorlar. Aynı zamanda bu şekilde “öğrenen” materyaller ile gelecekte farklı koşullar altında farklı işlevler gösteren kaplama malzemeleri de oluşturulabilir. Bilim insanları, malzemenin şimdilik sadece ısı ve ışıkla koşullandırılabildiğini açıkladılar. Ancak bağımsız sinyallerle de araştırmacılar, koşullandırma işlemi yapmak için çalışmalarına devam ediyorlar.

aydınlatma teknolojisinde emek harcayan bilim insanları